OTODİDAKT

Otodidakt kavramı ile tanışmam sonrası olanların kısa özeti...

Adem Burak Akyıldız

1/4/20253 min read

self made man autodidact statute
self made man autodidact statute

Sen " Otodidakt " sın

2024 yılında tanıştım otodidakt kavramıyla.

Otodidakt kavramı kendi kendine öğrenen anlamına geliyor. Kökleri 12. Yüzyıla dayanıyor.

Tanışır tanışmaz bu kavramı herkese duyurmalıyım dedim.

12.yüzyılda Ibn Tufeyl adında bir Müslüman Arap, Avrupa’da Hayy bin Yakzan adında bir kitap yazıyor, kitapta Hayy bin Yakzan bir adada tek başına bir bebek. Ağlamasını duyup gelen bir ceylan onu emzirerek hayata tutunmasını sağlıyor. Ona anne oluyor.

İlerleyen dönemde anne ceylan ölüyor. Ama ölümü bilmeyen Hayy bin Yakzan en başta anne ceylanın hareketsiz yatmasına anlam veremiyor. Ancak sonradan bir deneme yanılma ve çıkarımlar yapma sürecinden sonra ölümü idrak ediyor.

Netice olarak bu onda bir kırılım yaratıyor. Ve artık otodidakt süreci işletmeye başlıyor. Hayatı keşfediyor, sorguluyor, tespitler yapıyor, çıkarımlar yapıyor. Kitapta Hayy bin Yakzan tek başına yaratıcının varlığına ulaşıyor.

Bu kendine kendine öğrenme süreci bu şekilde yani otodidakt kavramıyla kavramsallaştırılmış.

Bu kitap 17.18. yüzyıllarda tam da aydınlanma döneminde Avrupa’da popüler olmuş. İnsanın otodidakt süreci işletmesinin aydınlanmasına giden temel bir yol olduğunu görmüş olmamalılar.

Tarihte özellikle üniversiteye gitmemiş ama ilgilendiği alanda uzmanlaşmış kişilere otodidakt deniyor.

En ünlü otodidakt Leonardo Da Vinci…

Leonardo evlilik dışı doğduğu için o dönemin kurallarına göre üniversiteye gitmesi zaten yasak. Sistem ona iyi bir mesleğin olamayacak dayatması yapıyor.

Ama Leonardo, ona sunulanın ötesine geçiyor, sonsuz meraklı birisi olarak otodidakt bir şekilde birçok alanda uzmanlaşıyor.

Günümüzde de yapay zeka alanındaki ve robotik teknolojilerdeki gelişmeler otodidakt olmayı daha da önemli kılıyor. Hatta zorunlu kılıyor bile denebilir.

Kendi bebeğimi de gözlemlediğimde, bir bebeğin esasen otodidakt yaklaşıma sahip olduğunu düşündüm. Çünkü belli bir öğretmen aramıyor, ders saati yok, öyle bir beklentisi yok, deniyor, yanılıyor, hata yapıyor ama ders çıkarıyor, etrafından geri bildirim almaya çalışıyor, öğreniyor.

Ancak hepimizin yaşadığı bir gerçeklik var ki, bu yaklaşımı zamanla terk ediyoruz.

Çocuksan karışmamalısındır, burnunu sokmamalısındır. İyi niyetli de olsa gereksiz yardımlar senin harekete geçme arzularını yavaşça sekteye uğratır.

Okula başladığında zaten daha da fena bir şekilde bu yaklaşımı terk edersiniz. Tamamen bir terk edişten bahsetmiyorum elbette ama temel almaktan çıkartırsın. Ezberlemek yeterli ve daha kolaydır. Ya da başka yolları vardır.

Dolayısıyla çocukken temel aldığımız bu yaklaşıma geri dönülmesi gerektiğini savunarak, hatırlatma yapma, farkındalık ortaya koyma amacıyla diyorum ki, Hatırla, Sen Otodidaktsın.

Kitabı yazarken, günümüzdeki ihtiyaçları dikkate almaya çalıştım, kavramı soyut olmaktan çıkartmak adına, olabildiğince somutlaştırmaya çalıştım, ipuçları vermeye çalıştım. Ayrıca kendi hayatımdan da dersler çıkartarak 15-20 yaşlarım arasında keşke denk gelip okusaydım diyeceğim bir kitap olmasını amaçladım.

Daha fazla kişiye yayılması amacıyla ücretsiz sesli kitap ve e-kitap gibi kısıtlamalara takılmamak için yayınevi ile anlaşılmamıştır.

Otodidakt.com.tr den e-kitap olarak ücretsiz bir şekilde indirebilirsiniz.

Youtube da ise otodidakt kafe kanalından sesli kitap olarak ulaşabilirsiniz.

Ayrıca yine youtube kanalında daha fazla kişiye yayılması ve katkı sağlaması amacıyla en az 20-30 video eklenmesi planlanmaktadır.

Siz de katkı sağlamak isterseniz otodidakt.com.tr adresini paylaşabilirsiniz.

Otodidakt kafe kanalına abone olabilir, beğendiğiniz içerikleri başkalarıyla paylaşabilirsiniz.

Ufak da olsa her katkı önemlidir.